Yeni IEA İsveç 2024: Enerji Politikası İncelemesi raporuna göre, İsveç'in gelişmiş enerji sistemi, doğal kaynakları ve jeolojisi, ülkenin elektrifikasyonu hızlandırmak ve düşük emisyonlu elektriğin yoğun kullanımı yoluyla enerji yoğun endüstrileri dönüştürmek için iyi bir konumda olduğu anlamına geliyor.
Ancak elektrifikasyon, mevcut sistemin karşılaması gereken önemli miktarda yeni elektrik talebini de beraberinde getirecek. Kuzeydeki endüstriyel elektrik talebinin ölçeği, güneydeki açık deniz rüzgar enerjisi gelişimi, yeni nükleer enerji santralleri beklentileri ve iletim hatlarına izin verilmesindeki gecikmeler de dahil olmak üzere İsveç enerji sistemiyle ilgili belirsizlikler devam ediyor. İsveç'in, yeni temiz elektrik üretiminin önündeki engelleri kaldırmanın yanı sıra, 2045 yılına kadar elektrik talebinin ikiye katlanma potansiyeline hazırlanmak için sistem düzeyinde daha koordineli planlamaya ihtiyacı olacak.
IEA Sürdürülebilirlik, Teknoloji ve Tahminler Direktörü Laura Cozzi, raporu İsveç Enerji ve İşletme Bakanlığı Devlet Sekreteri Ebba Busch ile birlikte bugün Stockholm'de açıkladı.
Fosilsiz elektrik kullanan İsveç sanayi sektörü, "yeşil çelik" üretmek için temel bir karbon giderme yolu olarak düşük emisyonlu hidrojene odaklanıyor. IEA raporu cesaret verici olmakla birlikte, sektörün, hidrojenin gelecekteki enerji sistemlerinde potansiyel rolünü tanımlayan ve sistem gelişimine yönelik rol ve sorumlulukları haritalandıran bir hidrojen stratejisinden yararlanacağını belirtiyor.
IEA raporuna göre taşımacılık, İsveç'in emisyon azaltma hedeflerini karşılaması açısından zorlu bir sektör olmaya devam ediyor. Son yıllarda ülke, devlet teşvikleriyle desteklenen elektrikli araçların alımında önemli ilerleme kaydetti. Ancak, karayolu taşımacılığında başarılı bir şekilde petrolün ve ilgili emisyonların yerini alan biyoyakıtlara yönelik iddialı kotalar gibi teşvikler de yakın zamanda azaltıldı. Bu nedenle İsveç'in, ulaştırma sektöründeki mevcut politika düzenlemelerinin, ulusal ve AB hedeflerine ayak uydurmak için emisyon azaltımlarını hızlandırmada etkili olup olmadığını değerlendirmesi gerekmektedir.
İsveç, soğuk iklimi ve sanayi sektöründeki yüksek enerji yoğunluğu göz önüne alındığında, diğer IEA ülkeleriyle karşılaştırıldığında nispeten yüksek bir enerji yoğunluğuna sahiptir. Özellikle inşaat sektörü, enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik ek önlemlere ihtiyaç duymaktadır. Enerji geçişinin gerektireceği ilave elektrik talebi göz önüne alındığında, enerji verimliliğinin iyileştirilmesi yoluyla elde edilen elektrik tasarrufu, kaynakların optimize edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Genel olarak IEA raporu, İsveç'in, iklim hedeflerinin gerektirdiği hızlandırılmış karbondan arındırma sonuçlarıyla tutarlı olmasını sağlamak için enerji sistemini ve politika araçlarını tam olarak değerlendirmesi gerektiği sonucuna varıyor. İsveç'in temiz enerji teknolojileri ve düşük emisyonlu endüstrilerde küresel bir lider olma konusunda büyük bir fırsatı var ve kısa vadede atılacak adımlar, uzun vadede bu fırsattan yararlanıp yararlanamayacağını belirleyecek.
IEA, üye ülkelerinin enerji ve iklimle ilgili politikalarını düzenli olarak gözden geçirir ve bunlara ilişkin tavsiyelerde bulunur; bu süreç, enerji politikası gelişimini destekleyen ve uluslararası en iyi uygulama ve deneyimlerin paylaşımını teşvik eden bir süreçtir. İsveç'e ilişkin Haziran 2024'te gerçekleştirilen en son inceleme, İsveç'in iklim hedeflerine ulaşma yolunda ilerlediğini ortaya koydu. Ülkenin hâlihazırda düşük emisyonlu bir elektrik sistemi ve bol miktarda doğal kaynağı var ve bu da enerji geçişini ilerletme ve ihracat odaklı bir ekonomi olarak rekabet avantajını koruma becerisine sahip olmasını sağlıyor.
